Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ümit Yaşar Oğuzcan

      Karacaoğlan derki; ‘Bir kız bana emmi dedi neyleyim’ işte  Ümit Yaşar Oğuzcan'ın  Ayten şiiri biraz buna benzer, Ümit Yaşar Oğuzcan kendinden yaşça küçük  bir kıza yazmış bu şiiri,  O zamanlar bir bankada memur olarak çalıştığı yıllarda kaleme almış, ne Ayten'miş ama...:)     Bankada tanıştığı bir stajyer kız Ayten, belkide sadece yazmıştır, belki ciddi ciddi aşık olmuştur, Ayten kimdir bilmiyorum, nasıl bir hayatı olmuştur bilmiyorum, her kimse daha çok uzun yıllar anılacak, kayda değer bir hayatı olmasa bile, bir milyon kere Ayten diyecek insanlar..      Ümit Yaşar Oğuzcan. "Bir şiir ile ölümsüzlük biçmiş Ayten'e"  şanslı kız, oda bir Lavinia gibi, Pia gibi, girmiş hayatlarımıza.        Şair üstelik evlidir, hem de ikinci evliliği, denizlerin rengini güzelleştiren, saatlere zamanı yeniden öğreten, o rüya gibi stajyer kız, Ayten....      Çoğu zaman sormuşlar...

Boraltan Köprüsü

146 Azeri Aydın Anısına.. Boraltan bir köprü,  aşar geçer aras’ı, yuğsan aras suyuyla,  çıkmaz yüzün karası. karası, karası,  merhamet fukarası, karası, karası,  merhamet fukarası. düşman bekler karşıda,  önüne kattı beni, can alınan çarşıda,  kardaşım sattı beni. dönüp seslendim geri,  merhametsiz birine, beni siz vursaydınız,  şu gavurun yerine. İste bu ağıt kaldı bizelere kardeşlerimizden, kardeşlik böyle bir şey olsa gerek, işte ağıt yakarsın kardeşinin peşine,  düşmanına kim ağıt yakar ki! öyle değil mi ?  Bu dünyada, kardeşe yazılan bir ağıt ne acıdır, her zaman takılır ayaklarına, eline, yüzüne, her yerde karşına çıkar okur birileri kürsüde yada okul merasimlerinde, yazılır kitaplara, kaçamazsın ne zaman kardeşlik, vatan, millet, aşkına dem vursak tutar birisi okur bu mısraları, bir tokat gibi gelir, yutkunur durursun. İşte bu olay sorumsuzca tarihimize devletimize geçmişimize sürülen bir lekedir. 146 Azeri aydın 1945 ...

Ağaçtaki Kuşlar

        Her zaman farklı bir yol vardır; bazen sadece bakış açımızı değiştirmek yeterli olur ya, bazende doğru açıdan bakmak gerekir, işte bu hikayeyi canlı olarak dinlediğimde ilk aklıma gelenlerdi bunlar, çok güzeldi bu küçük kızın hepimize verdiği ders.         Fikrin ve düşüncenin özgürlüğü ile başa çıkamassınız, tek yapacağınız iş, olacakları biraz ötelemek olur, fikirler, düşünceler ve özgürlükler vakti zamanı gelince yerini bulur; asla vazgeçmeyin her zaman bir açık kapı vardır.   Bu güzel hikayede, buralarda bir yerlerde dursun istedim.      Küçük kızın babası özgürlüklerin kısıtlı olduğu  ağır siyasi cezaların  verildiği zamanlarda, bir hapishanede mahkumdu.  Her hafta sonu annesiyle birlikte babasını ziyaret için hapishaneye giderdi. Bu sefer bir değişiklik yapmıştı, ziyaretinde babasına vermek için özenerek bir resim yaptı ve yanında götürdü.       Fakat ...

Azucar Moreno "Bandido"

           Bu çingene kız kardeşler, doksanlı yıllarda dünyayı fena sallamıştı, onları Eurovision yarışması ile tanımıştık.       Son yazacağımı ilk yazmak istiyorum, 1990 yılında Eurovisyon şarkı yarışmasının birincisini kimler hatırlar, kimseler hatırlamaz galiba, unutulup gitti, fakat yarışmada 5. olan BANDIDO 32 yıl geçti hala dinleniyor.       Bu arada 1990 da birinci olan şarkı "Insieme: 1992" adlı şarkısıyla İtalya dan  Toto Cutugno olmuştur öyle, yada böyle hakkını verelim.      1990'da Zagreb Yugoslavya'da düzenlenen yarışmada ilginç olaylar olmuştu,      İspanya ilk sırada yer alıyordu, Playback in ilk defa denendiği 1990 Eurovisyon yarışmasında, kimler playback yaptı bilmiyoruz, yada kısmi playback oldumu bilinmiyor, ama sanırım sonuncusu oldu.      Biz teknik bir arıza diyelim, birileri farklı düşünsün ama sanki bir ufak sabote edilme d...

Bir Dakika

Metin Erksan "Sevmek Zamanı" Filminden arda kalanlar:) Kırmızı Sana aşk ile baktığım dakikalar, Kaçırma, bir kere olsun yakala. Halbuki en güzel dakikaların bunlar, Tanrı şahit bana gel demedin! Mümkün değildi, kapılmamak, o gülüşe, Bir köre rengi nasıl anlatabilirdim; Onu nasıl ikna edebilirdim ki! Hayatı bir parça eksik yaşadığına. Şimdi rıhtımda bir gemi gibiyim,  Yükünü almış, hantal ve ağır, Birazdan kalkıp giderim. Bir meçhul el gelir tutar elini, Kıymetinde bilmez ki! hayırsızın teki. Wilhelm Heisenberg    Vezinsiz, kafiyesiz şiirler gücünü şairden alırmış, çünkü bir zaruret çıkıyor ortaya, şiirin mükemmel oluşu, bazen bir çok sebep barındırıyor içinde, fakat yine de, eksik bir şey kalıyor, işte o gücü şairde, yazarda arıyoruz galiba.  İnsanlar güzel bir şiir okuduktan sonra susuyor, neden konuşmuyor, hep merak etmişimdir. Hüzünlü insanlar şiirleri, neşeli insanlar şarkıları severmiş, bu gerçek. Metin Erksan "Sevmek Zamanında" ne güzel yazmıştı; ...

Yusuf Cüneyd

 Pakistan'ın İstanbul Başkonsolosu Yusuf Cuneyd Arkanıza yaslanın,  İslam'ın ve kardeşliğin değerini biraz daha anlamanıza yardımcı olacak.. Bir gün ben yaklaşık 7 yaşlarında henüz çocukken ve ninem hayatta iken kucağında oturuyordum, baktığım da kulağında bir kesik gördüm ve nineme bunun nasıl olduğunu sordum. Bana önemli değil dedi tabi meraklı bir çocuk olarak ben ısrar edince, oda bana anlatmaya başladı, Gençliğinde Türkiye ile dünyanın geri kalanı arasında bir savaş olduğunu, Hilafeti   Osmanlı dediğimiz Osmanlı İmparatorluğunun başı dertte idi bugün Pakistan dediğimiz   alt kıtada bulan bizlerde Türkiyede ki kardeşlerimizi destekliyorduk, bize Türkiye'nin para, silah hatta askere bile ihtiyacı olduğu söylendi. Bizde  her şekilde katkıda bulunmaya karar verdik, çok zengin olmadığımız içinde verecek çok fazla bir şeyimiz yoktu bir çift altın küpem vardı, bazen yoldan Osmanlı İmparatorluğunu destekleyici sloganlar atan bir grup beyaz çarşafları yola serer, yo...

Ney'in SIR hikayesi

Resim Hakan Mengüç        Bu Hikaye ilk defa 1200’li yıllarda yaşamış olan Sufi Ferîdüddin Attâr’ın kitabında geçer,       Sıkı durun sizlere kısa ama çok etkileyici  bir hikaye anlatıyorum :) aslında siz birde bu hikayeyi Hakan beyden dinleyin..         Ney'in SIR hikayesi, neden Sır taşıyıcısı diyorlar.....         Peygamber efendimiz bir gün tek başına otururken, Hz. Ali yanına gelir , efendim sizi çok dertli gördüm bir sıkıntınız mı var diye sorunca, Peygamber efendimiz bana verilen SIR ları düşünüyorum yaa Ali... Miraçta verilen SIR ları düşündüğünü söyler.        Hz. Ali merak eder,  Efendim birazını benimle paylaşabilir misiniz? diye sorar, Efendimiz karşılık olarak, yaa Ali kaldıramassın diye cevap verir, ama sonra bir bakıyor ki! çok istekli, o vakit efendimiz sırların bir kısmını Hz. Ali'ye anlatır.      Hz. Ali daha o anda sırları...

Rosa Parks

    " Doğuda bir baba vardı, Batı gelmeden önce Onun oğulları batıya vardı"   ne güzel söylemişti Sezai Karakoç Masal şiirinde.      Bu batılılar bize demokrasi ve özgürlük dersi veriyor zaman, zaman doğu halklarını kimi zaman barbarlık ve demokrasiden yoksun bir halk olarak gösteriyorlar, demokrasi getireceğiz diye döktükleri kanda boğulacaklar bir gün, bu vebal ve bunca masumun kanı asla yerde kalmayacaktır.      Ben sizlere bir hikayeden bahsetmek istiyorum, daha düne kadar kendi halklarına bu ayıpları yapanlar hala ırkçılığın yok olmadığı bir memleketten, bizlere özgürlük ve Demokrasi dersi vermeye kalkanların durumunu anlatan bir hikaye..      ABD tarihinde ayrımcılık ve ırkçılık karşısında verilen mücadelenin sembol isimlerinden biride Rosa Parks,17 yıl önce aramızdan ayrıldı. Rosa Parks, tarihe Montgomery Otobüs Boykotu olarak geçen ve 381 gün süren hiçbir siyahın otobüse binmeyeceği bir boykotun başlamasına vesile ...

Fyodor Dostoyevski

          1849 Aralık  Rusya'nın başkenti Petersburg şehrinde Semyonovsky Meydanı 21 siyasal mahkum iki dizi sıralanmış şekilde bekliyor, alanın orta yerinde bir sehpa  üzerinde bir Polis Müdürü, 21 mahkuma doğru isimlerini okuyup her iki kelimeden sonra idam diyordu.  Hepsinin adını tek, tek okur ve okumaları bitirdikten sonra sehpanın üzerinden, aşağı ağır adımlarla iner polis müdürü. Birden Aralık ayına özgü hüzünlü karanlıklar arasından güneş çıkı verir, meydandaki mahkumların üzerine doğru doğar. Adamlardan biri yanındaki arkadaşının kulağına fısıldar, imkansız bizi öldürmeyi kafalarına koyamazlar. Arkadaşı karşılık olarak başı ile meydandaki tabutları gösterir. İlk üç sehpaya çıkartılır, direkler bağlanır, çuvallar kafalarına geçirilmiş, umutlar tükenmiştir. Belkide 5 dakikadan fazla ömrü kalmamıştır. Genç adamın gözüne karşı kilisenin ışıkları çarpar, sanki ışıklar kendisine birazdan gideceği yerden geliyor gibi hissettirmeye başlar. Z...

Stefan Zweig

           Şanssızlık, insanı alıngan; sürekli acı ise adaletsiz kılar.  Stefan Zweig      Satranç kitabı,  Zweig 'ın edebiyata vedasıdır, ama aynı zamanda hayata da bir vedadır, eşi Lotte'yle birlikte 1942 yılının 22 Şubat günü intihar etmeden önce, tamamladığı son kitabıdır.      Tesadüf o ki bende ilk bu kitabını okuyarak başladım onu tanımaya..1920'ler ile 1930'lu yıllar arasında edebiyat kariyerinin zirvesine çıkmıştır Zweig, son derece akıcı, anlaşılır, okuyucuyu baştan sona etkileyen bir tarzı var onun kitaplarını okurken her yaprak bir heyecan, merak ve hayranlıkla çevrilir. Amok Koşucusu en çok sevdiğim kitabıdır..    Yaşadığı zamanlarda bir birini yiyen bir Avrupa vardı.. siz bakmayın bu Avrupa devletleri temelde dayı, amca çocuklarıdır..      Zweig, 1. Dünya savaşı sırasında  gönüllü askerlik yapmıştır..      Zweig, eserlerinde "Avrupalılık" fikri ve...

Slyvia Plath

Yitip gidiyor dünya yumunca gözlerimi; Ve doğuyor yeniden gözlerimi açınca. (Ben kafamın içinde kurdum sanırım seni.) Dans ederek gidiyor yıldızlar kızıl – mavi, Acımasız karanlık ilerliyor dört nala; Yitip gidiyor dünya yumunca gözlerimi. Düşledim yatağına büyüyle çektiğini Delice şakıyarak öptüğünü çılgınca. (Ben kafamın içinde kurdum sanırım seni.)  Slyvia Plath  Size sadece bu şiirini paylaşacağım... Sırça Fanus kitabını okumanızı tavsiye ederim...         Bir kadın şair Slyvia Plath hayatının ilk dönemlerinde manik depresif bozukluğuyla savaşmış, filmini izlemiştim gerçekten filmlere konu olacak bir hayatı olmuş, bilinmezleri, yaşanmışlıklar, zor bir Aşk yaşamış,  çocukları olmuş, kendisi gibi bir şair ile evlenmiş aldatılmış, terk etmiş.... hayatı hep bir mücadele ile geçmiş ve sonra kendi ile olan mücadelesini kaybettiğinde ise yaşamına son vermiş.      "Ben hayatına nasıl son verdiğini yazmak istemiyorum"     ...