Ana içeriğe atla

Azucar Moreno "Bandido"

 

   

     Bu çingene kız kardeşler, doksanlı yıllarda dünyayı fena sallamıştı, onları Eurovision yarışması ile tanımıştık. 

     Son yazacağımı ilk yazmak istiyorum, 1990 yılında Eurovisyon şarkı yarışmasının birincisini kimler hatırlar, kimseler hatırlamaz galiba, unutulup gitti, fakat yarışmada 5. olan BANDIDO 32 yıl geçti hala dinleniyor. 

     Bu arada 1990 da birinci olan şarkı "Insieme: 1992" adlı şarkısıyla İtalya dan  Toto Cutugno olmuştur öyle, yada böyle hakkını verelim.

     1990'da Zagreb Yugoslavya'da düzenlenen yarışmada ilginç olaylar olmuştu, 

    İspanya ilk sırada yer alıyordu, Playback in ilk defa denendiği 1990 Eurovisyon yarışmasında, kimler playback yaptı bilmiyoruz, yada kısmi playback oldumu bilinmiyor, ama sanırım sonuncusu oldu.

     Biz teknik bir arıza diyelim, birileri farklı düşünsün ama sanki bir ufak sabote edilme durumu olmuştu, şarkı o kadar güzeldi ki birinci olmaması mucize olurdu, sizce ne oldu, evet mucize oldu ama her zaman siyasi olmuştur Eurovisyon yarışmaları, bu güzel parçada bundan nasibini almış.. 

      Yarışmada sıra Bandido ya gelir ve anons edilir, Yugoslavlar backing track'i zamanında çalmayı beceremediği için, şarkıcılar kulise dönüp tekrar çıkmak zorunda kalmıştır. Teknik ekip bu rezilliği erken telefi edip sorunu giderince ikinci defa anons edilirler,

    Sonradan izlenince sanki bu hata sayesinde şarkının girişi daha güzel olmuştu. Sonuçta İspanya 5. oldu  (Türkiye'den 10 puan almışlardı.) Azucar Moreno - Bandido

   Aslında hiç bir şey kaybetmedi bu iki çingene kızı, tam otuziki sene geçti ve hala dillerde Bandido, bu iki çingene kızı bu yarışma sayesinde, dünya gündemine oturmuştu o senelerde.

     Eurovision denilince bu çingene kızlarının hakkını vermek gerekiyor, bizim kuşağımız insanlarının diline pelesenk olmuş sözleri oldu, ne şarkı yapmışlar ama 32 senedir dinleniyor ve hala enerjik ve bir o kadar şimdiki zaman ritminde.

   Azucar Moreno grubunu oluşturan Antonia-Encarna Salazar kardeşler, konser için İstanbul'ada geldiler, sanırım 2006 senedindeydi, harbiyede bir konserleri oldu hatta verdikleri bir röportajda, çingene kültüründe kadınların kendilerini ön palana çıkarmasının hoş karşılanmadığını dile getirmişlerdi, aileleri bu konuda destek olmuş ve Bandido daki koreografi yi  hazırlamışlar, geleneksel olarak kadınlar kendi kültürlerinde  bu kadar önde ve ışıltılı olmazmış. Çingene kültürünün dünyaya tanıtımı için bir fırsat yakaladıklarını düşünüyorlardı.

  Şunuda yazmadan geçmek istemiyorum, 1991 de Aşkın Nur Yengi' nin  Zehir Gibisin şarkısıda :) bana Bandidoyu bir anımsatır :) yani bu kadar olur, ben utanmıştım dinledğimde,  ama ne müzik yapmışlar üzerine ne söylesen şarkı oluyor dediğimi hatırlıyorum.

İzlemek isteyenler için Linki tıklayınız

İzlemeye ne dersiniz!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şair Nabi

    Nâbî merrhum divan edebiyatımızın önemli şairlerinden biridir, şiirleriyla oldukça ünlenmiş biridir. fakat istanbulda pek bilinmemektedir. Günlerden bir gün Nabi İstanbul'a gelir ve o dönemde şairlerinin,  şairliklerini konuşturdukları bir meclise gitmek ve şairlerle tanışmak istemektedir.    Böyle bir meclise gider ve gerçekten düşündüğü gibi olur şairler mecliste sohbet etmekdedirler, Nabi meclise dahil olmak ister kıyafetleri üstü başı uygun değildir, taşralıdır ama çok ısrar eder ve bir şekilde meclise girer, bir kenara oturur.     Oradaki şairlerden biri bir şiir söyleyecek ve arkadaşı aynı redif ve kafiye ile ona cevap verecek, daha sonra da sıra ile şairlerin hepsi bu şekilde katılım sağlayacaktır,  sıra Nabi ye geldiğinde nasılsa söyleyemez heyecanlanır, Urfa da görmemiştir önüne kulpsuz bir fincanda kahve koyalım bu kahveyide içemez heyecanlanır, sonra biraz güleriz ve kaçar gider diye düşünmüşler.    Arkad...

Freddie Mercury O Bir Efsane

                   Cahit Sıtkı TARANCI'nın  şu sözleri ile başlamak istiyorum. Umarım çok sert olmaz bu başlangıç :) Ah! Yeniden Başlamak Hayata, Çocukluğa, Aşka, Hayata ve Sanata Nereli olduğu, annesi, babası, ailesi yada çocukluğu gibi konulara hiç ama hiç değinmeyeceğim.  Freddie Mercury'nin 45 yaşında aramızdan ayrılması üzücü ama kendisi zaten birçok röportajında en büyük korkum yaşlanmak dememiş miydi? Yaşı fazla ilerlemeden dünyayı terk etmek istediğini ve elden ayaktan düşüp kimseye muhtaç olmak istemediğini söyledi durdu. O hayatı dolu, dolu yaşadı ve her anından zevk almaya çalışmıştı. Yola sıfırdan başladı ve dünyanın en büyük rock yıldızına evirildi artık yaşayabileceği bir şey kalmadığında aramızdan ayrıldı. Freddie mercury'nin hikayesini üçe bölebiliriz, Mary Austin, ikinci bölümde Barbara Valentin ve üçüncü kısımda göze çarpan isim Jim Hutton. Mary Austin Bu dönem 1970'leri kapsar. aslan yelesi gibi uzun saç...

Anne Shirley Cuthbert

Hayatım gömülmüş umutlarla dolu bir mezarlık. Ders almaz, intahara meyilli umutlarımda saklasın  Kim demiş bir umut daha var, koca bir yalan, Gerçeğin bir önemi yok, insan istediğini düşünür, her zaman. Bana biraz umut, biraz keder birde umudun eceli yeter.    Wilhelm Heisenberg      Dizi filmi ilk gördüğüm de açıkçası çok heyecanlandım, kitaptaki  Anne Shirley ile dizi arasinda çok fark var söylemeden geçmek doğru olmaz, bu arada dizi gerçekten çok güzeldi, şimdi gelelim kahramanımıza...      Anne, aslında dramdan  beslenen bir karekter olsa bile bunu  çok komik ve sevimli bir halde yapıyor. Zengin dil bilgisi ve uslanmaz bir romantik olmasıda çabası. Karakterimiz büyürken yaşadığı zor ve sıkıntılı olaylardan kaçmak için hayal gücü ve kitaplara sığınmış. Drama kraliçeliği yapması da bu sebebten. Açıkçası Anne’in bu yeteneği herkesi kendine hayran bırakıyor. Kitabı okurken yazarı  böyle bir karakter...