Ana içeriğe atla

Ney'in SIR hikayesi

Resim Hakan Mengüç 
 
    Bu Hikaye ilk defa 1200’li yıllarda yaşamış olan Sufi Ferîdüddin Attâr’ın kitabında geçer,
 
    Sıkı durun sizlere kısa ama çok etkileyici  bir hikaye anlatıyorum :) aslında siz birde bu hikayeyi Hakan beyden dinleyin.. 

     Ney'in SIR hikayesi, neden Sır taşıyıcısı diyorlar.....
 
     Peygamber efendimiz bir gün tek başına otururken, Hz. Ali yanına gelir , efendim sizi çok dertli gördüm bir sıkıntınız mı var diye sorunca, Peygamber efendimiz bana verilen SIR ları düşünüyorum yaa Ali... Miraçta verilen SIR ları düşündüğünü söyler.
 
    Hz. Ali merak eder,  Efendim birazını benimle paylaşabilir misiniz? diye sorar, Efendimiz karşılık olarak, yaa Ali kaldıramassın diye cevap verir, ama sonra bir bakıyor ki! çok istekli, o vakit efendimiz sırların bir kısmını Hz. Ali'ye anlatır.

    Hz. Ali daha o anda sırları duyunca, göğsünde bir kabarma bir taşkınlık hisseder, söylemek bağırmak ister ama bunlar birer SIR söyleyemiyor, dökemez içindekileri, Hz. Ali Peygamber efendimizden izin isteyip ayrılıyor oradan.

   Hemen Mekke'nin dışına çıkar ve kör bir kuyu bulur ve o kuyuya bağıra, bağıra  içindekileri anlatır ve sonrasında azda olsa rahatlar, sırlar öyle ağırdır ki bir süre sonra o kör olan su vermeyen o kuyu sırları kaldıramaz ve taşmaya başlar, su taşınca kuyunun çevresindeki kamışları beslemeye başlar bir süre  sonra kamışlar büyümeye serpilmeye başlar, zamanla oraradan geçen bir çoban rüzgarın kamışlarda çok hoş bir ses çıkardığını fark edince, alır birtane kamışı, keser, şekil verir düzeltir, belirli işlemlerden geçirir ve onu üflemeye başlar.

    Bir gün HZ. Muhammed  ile Hz Ali develeri ile yakınlarından geçerken Hz. Muhammed bu çobanın çaldığı kamışın sesini duyar ve devesini aniden durdurur,  "Hz Ali'ye dönüp, Yaa Ali sen benim sırlarımı birisine mi anlattın der".
 
    Hazreti Ali durumu anlatır. Kör bir kuyuya gidip içini boşalttığını söyler. Sonrasında neler oldu­ğunu anlayan Hazreti Muhammed (SAV), çobanın neye üflediği yöne doğru bakar ve rivayet odur ki“Bu kamış parçası kıyamete kadar benim sırla­rımı anlatacak ama yalnız kalbi açık olanlar bu sırları anlayabi­lecek” diye buyurur..
 
    “İşte bu yüzden sufiler neye, sır taşıyıcısı derler.”

    O yüzdendi ki!  Mevlana'da mesnevi'nin ilk beyitlerinde şöyle diyor "Sırrım uzak değil yakın bir yerde, ama onu görecek göz, duyacak kulak nerede"..
 
Saygılarımla.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şair Nabi

    Nâbî merrhum divan edebiyatımızın önemli şairlerinden biridir, şiirleriyla oldukça ünlenmiş biridir. fakat istanbulda pek bilinmemektedir. Günlerden bir gün Nabi İstanbul'a gelir ve o dönemde şairlerinin,  şairliklerini konuşturdukları bir meclise gitmek ve şairlerle tanışmak istemektedir.    Böyle bir meclise gider ve gerçekten düşündüğü gibi olur şairler mecliste sohbet etmekdedirler, Nabi meclise dahil olmak ister kıyafetleri üstü başı uygun değildir, taşralıdır ama çok ısrar eder ve bir şekilde meclise girer, bir kenara oturur.     Oradaki şairlerden biri bir şiir söyleyecek ve arkadaşı aynı redif ve kafiye ile ona cevap verecek, daha sonra da sıra ile şairlerin hepsi bu şekilde katılım sağlayacaktır,  sıra Nabi ye geldiğinde nasılsa söyleyemez heyecanlanır, Urfa da görmemiştir önüne kulpsuz bir fincanda kahve koyalım bu kahveyide içemez heyecanlanır, sonra biraz güleriz ve kaçar gider diye düşünmüşler.    Arkad...

Freddie Mercury O Bir Efsane

                   Cahit Sıtkı TARANCI'nın  şu sözleri ile başlamak istiyorum. Umarım çok sert olmaz bu başlangıç :) Ah! Yeniden Başlamak Hayata, Çocukluğa, Aşka, Hayata ve Sanata Nereli olduğu, annesi, babası, ailesi yada çocukluğu gibi konulara hiç ama hiç değinmeyeceğim.  Freddie Mercury'nin 45 yaşında aramızdan ayrılması üzücü ama kendisi zaten birçok röportajında en büyük korkum yaşlanmak dememiş miydi? Yaşı fazla ilerlemeden dünyayı terk etmek istediğini ve elden ayaktan düşüp kimseye muhtaç olmak istemediğini söyledi durdu. O hayatı dolu, dolu yaşadı ve her anından zevk almaya çalışmıştı. Yola sıfırdan başladı ve dünyanın en büyük rock yıldızına evirildi artık yaşayabileceği bir şey kalmadığında aramızdan ayrıldı. Freddie mercury'nin hikayesini üçe bölebiliriz, Mary Austin, ikinci bölümde Barbara Valentin ve üçüncü kısımda göze çarpan isim Jim Hutton. Mary Austin Bu dönem 1970'leri kapsar. aslan yelesi gibi uzun saç...

Anne Shirley Cuthbert

Hayatım gömülmüş umutlarla dolu bir mezarlık. Ders almaz, intahara meyilli umutlarımda saklasın  Kim demiş bir umut daha var, koca bir yalan, Gerçeğin bir önemi yok, insan istediğini düşünür, her zaman. Bana biraz umut, biraz keder birde umudun eceli yeter.    Wilhelm Heisenberg      Dizi filmi ilk gördüğüm de açıkçası çok heyecanlandım, kitaptaki  Anne Shirley ile dizi arasinda çok fark var söylemeden geçmek doğru olmaz, bu arada dizi gerçekten çok güzeldi, şimdi gelelim kahramanımıza...      Anne, aslında dramdan  beslenen bir karekter olsa bile bunu  çok komik ve sevimli bir halde yapıyor. Zengin dil bilgisi ve uslanmaz bir romantik olmasıda çabası. Karakterimiz büyürken yaşadığı zor ve sıkıntılı olaylardan kaçmak için hayal gücü ve kitaplara sığınmış. Drama kraliçeliği yapması da bu sebebten. Açıkçası Anne’in bu yeteneği herkesi kendine hayran bırakıyor. Kitabı okurken yazarı  böyle bir karakter...