Ana içeriğe atla

Şüküfe Nihal BAŞAR Uğruna İntihar edilen Şair.

 

 

O Türkiye’nin ilk üniversite mezunu kadını olma onurunu taşıyan, Şüküfe Nihal BAŞAR

    Meşhur Fatih Mitinginde, Şukufe Nihal Hanım’ın konuşması mitinge damgasını vurmuştu. 

O zamanlarda Şukufe hanım; “Aziz vatan, beşiğimiz sendin, mezarımız yine sen olacaksın! Belâların sebebi, saldırılar karşısında isyân edilmemesidir.” sözleriyle dinleyenleri galeyâna getirmişti.

    Cumhuriyetin ilanından sonra, kadınların siyasi haklarını kazanması için mücadele etmiştir

    Türk Kadınlar Birliği’nin kurucuları arasında yer almış. 1924’te kurulan dernekte, 1935’te kendini feshedene kadar faaliyetlerini sürdürdü.Şükûfe Nihal derneğin 1925-1927 yılları arasında yayımlanan Türk kadın Kolu adlı dergisinin yazarları arasında yer almıştır.

    Cenap Şahabettin'in kardeşi şair Osman Fahri Şukufe Nihal'e âşık olan sanatçılar arasındaydı

    Aşkına karşılık bulamadığı için intihar etmiştir,  Osman Fahri aşağıdaki dizeleri Şükûfe Nihal için yazmıştır;

"Sen benim hem-dem-i hayalatım,

Ben senin yar-ı tesellikárın
Olacakken; fakat, nedense, Nihal

Sen benim gözlerimde dert aradın.."

    Devrinin neredeyse tüm önde gelen gazete ve dergilerinde şiirlerini ve özellikle kadın sorunları üzerine makalelerini yayımlamıştır

     Hayatının son yıllarına kadar türk kadın dergisinin yazarları arasında yerini almıştır.

    1950’lerin sonlarında eşinden boşanmıştır, 1962’de İstanbul’da geçirdiği kaza sonucunda sol ayağı sakat kaldı. 1965’te bir huzurevine yerleşti.

    Kızının ölümü, dostlarının uzaklaşması sonucunda konuşmamaya başladı ve suskunluğunu hayatının sonuna kadar sürdürdü. 

    24 Eylül 1973'te İstanbul'da yaşamını yitirdi. 26 Eylül 1973 günü Rumelihisarı Aşiyan Mezarlığı'na gömüldü.  

    Şiirleri arasında en çok sevdiğim şiiri inanma, mükemmel yazmış, mükemmel bir hayat, başarılar ile dolu... unutulup gitti, terk edildi yanlız bırakıldı belki hayatının son yıllarında Nihal hanım, belki yaşamının sonlarında daha fazla ilgi saygı hak ediyordu, onu bir nebzede olsa anmak istedim.. mekanı cennet olsun.. şu aşağıdaki mükemmel mısraları hep aklımızda kalsın..

 İnanma

Güldümse inanma, bil ki bu gülüş
Güldüğüm sabahın bir rüyasıdır
Dudaklarımdaki acı bükülüş
Veda akşamının sonsuz yasıdır.

Hangi kudret var ki solan ruhuma
Senden sonra yeni bir ışık versin
Söner gün geçince bu hain humma
Ağlar mıyım başka acıyla dersin?

Bir salgın alevsin içimde bugün
Yakmaya en sönmez yerden başladın
Eriyip sönersem ancak büsbütün
Sevmiş diyeceksin beni bu kadın... 

Şüküfe Nihal

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şair Nabi

    Nâbî merrhum divan edebiyatımızın önemli şairlerinden biridir, şiirleriyla oldukça ünlenmiş biridir. fakat istanbulda pek bilinmemektedir. Günlerden bir gün Nabi İstanbul'a gelir ve o dönemde şairlerinin,  şairliklerini konuşturdukları bir meclise gitmek ve şairlerle tanışmak istemektedir.    Böyle bir meclise gider ve gerçekten düşündüğü gibi olur şairler mecliste sohbet etmekdedirler, Nabi meclise dahil olmak ister kıyafetleri üstü başı uygun değildir, taşralıdır ama çok ısrar eder ve bir şekilde meclise girer, bir kenara oturur.     Oradaki şairlerden biri bir şiir söyleyecek ve arkadaşı aynı redif ve kafiye ile ona cevap verecek, daha sonra da sıra ile şairlerin hepsi bu şekilde katılım sağlayacaktır,  sıra Nabi ye geldiğinde nasılsa söyleyemez heyecanlanır, Urfa da görmemiştir önüne kulpsuz bir fincanda kahve koyalım bu kahveyide içemez heyecanlanır, sonra biraz güleriz ve kaçar gider diye düşünmüşler.    Arkad...

Freddie Mercury O Bir Efsane

                   Cahit Sıtkı TARANCI'nın  şu sözleri ile başlamak istiyorum. Umarım çok sert olmaz bu başlangıç :) Ah! Yeniden Başlamak Hayata, Çocukluğa, Aşka, Hayata ve Sanata Nereli olduğu, annesi, babası, ailesi yada çocukluğu gibi konulara hiç ama hiç değinmeyeceğim.  Freddie Mercury'nin 45 yaşında aramızdan ayrılması üzücü ama kendisi zaten birçok röportajında en büyük korkum yaşlanmak dememiş miydi? Yaşı fazla ilerlemeden dünyayı terk etmek istediğini ve elden ayaktan düşüp kimseye muhtaç olmak istemediğini söyledi durdu. O hayatı dolu, dolu yaşadı ve her anından zevk almaya çalışmıştı. Yola sıfırdan başladı ve dünyanın en büyük rock yıldızına evirildi artık yaşayabileceği bir şey kalmadığında aramızdan ayrıldı. Freddie mercury'nin hikayesini üçe bölebiliriz, Mary Austin, ikinci bölümde Barbara Valentin ve üçüncü kısımda göze çarpan isim Jim Hutton. Mary Austin Bu dönem 1970'leri kapsar. aslan yelesi gibi uzun saç...

Anne Shirley Cuthbert

Hayatım gömülmüş umutlarla dolu bir mezarlık. Ders almaz, intahara meyilli umutlarımda saklasın  Kim demiş bir umut daha var, koca bir yalan, Gerçeğin bir önemi yok, insan istediğini düşünür, her zaman. Bana biraz umut, biraz keder birde umudun eceli yeter.    Wilhelm Heisenberg      Dizi filmi ilk gördüğüm de açıkçası çok heyecanlandım, kitaptaki  Anne Shirley ile dizi arasinda çok fark var söylemeden geçmek doğru olmaz, bu arada dizi gerçekten çok güzeldi, şimdi gelelim kahramanımıza...      Anne, aslında dramdan  beslenen bir karekter olsa bile bunu  çok komik ve sevimli bir halde yapıyor. Zengin dil bilgisi ve uslanmaz bir romantik olmasıda çabası. Karakterimiz büyürken yaşadığı zor ve sıkıntılı olaylardan kaçmak için hayal gücü ve kitaplara sığınmış. Drama kraliçeliği yapması da bu sebebten. Açıkçası Anne’in bu yeteneği herkesi kendine hayran bırakıyor. Kitabı okurken yazarı  böyle bir karakter...