Ana içeriğe atla

Anne Shirley Cuthbert



Hayatım gömülmüş umutlarla dolu bir mezarlık.
Ders almaz, intahara meyilli umutlarımda saklasın 
Kim demiş bir umut daha var, koca bir yalan,
Gerçeğin bir önemi yok, insan istediğini düşünür, her zaman.
Bana biraz umut, biraz keder birde umudun eceli yeter.  
Wilhelm Heisenberg

     Dizi filmi ilk gördüğüm de açıkçası çok heyecanlandım, kitaptaki Anne Shirley ile dizi arasinda çok fark var söylemeden geçmek doğru olmaz, bu arada dizi gerçekten çok güzeldi, şimdi gelelim kahramanımıza...

    Anne, aslında dramdan  beslenen bir karekter olsa bile bunu  çok komik ve sevimli bir halde yapıyor. Zengin dil bilgisi ve uslanmaz bir romantik olmasıda çabası. Karakterimiz büyürken yaşadığı zor ve sıkıntılı olaylardan kaçmak için hayal gücü ve kitaplara sığınmış. Drama kraliçeliği yapması da bu sebebten. Açıkçası Anne’in bu yeteneği herkesi kendine hayran bırakıyor. Kitabı okurken yazarı  böyle bir karakteri düşlediği ve bizimle buluşturduğu için kutluyorum

     Yazıldığı dönemin ağır ve itici romanları gibi değil, aslında bu tür kitapları okurken kitabın yazıldığı dönemi biraz da olsa araştırmak ve yazar hakkında azda olsa bir şeyler keşfetmek bu sorunu ortadan kaldırır,  biraz daha bu tür romanları çekici kılabilir. Anne için buna gerek yok bizlere günümüzde yazılmış bir roman hissini veriyor,  oldukça akıcı bir okuma deneyimi sunuyor ki bu da yazara duyduğum hayranlığı arttırıyor.

    Anne’in yıllarca kötü muamele görmüş, yetimhanede yaşadıktan sonra hayallerinin ötesinde bir yuvaya; sadece hayallerinde sahip olacağını düşünmüş, iyi bir aileye, komşulara, arkadaşlara kavuşması ve bu duruma ayak uydurmaya çalışması kendi tarzı ile onların hayatında bir yer edinme mücadelesi ve  büyümeye başlaması ile her bölümde yeni bir duyguyla, yeni bir durumla kendine has yöntemleriyle bir çıkış bulmasına tanık olmak çok zevkliydi. Kitaptaki diğer karakter ile hem okuması hem de izlemesi çok eğlenceli ve duygusal anların yaşanmasına sebeb verdi çok keyifliydi.

      Bence hiç bir beklentin olmadan yaşamak, hayal kırıklığına uğramaktan daha kötü bir şey

    Anne Shirley, ömür boyu sürecek kederine ve asla kurtulamayacağı kıpkızıl saçlarıyla Bright River’daki tren istasyonunda başlıyor hayata yeniden. 

Anne'i evlat edinen yeni ailesi ile tanışmayı beklerken, Marilla Cuthbert de Avonlea, Green Gables’da kardeşi Matthew’ün eve getireceği erkek çocuğu bekliyorlar aslında, Cuthbert Kardeşler kendilerine yoldaş olup çiftlik işlerine onlara yardım edecek bir oğlan çocuğu evlat edinmeye karar vermiştir vermesine ancak onlar icin korkunç olan  Anne  ile karşılaşmaları, sonra Cuthbert’ler zamanla birbirlerine sahip oldukları için ne kadar şanslı olduklarını fark edecekler, bir karışıklık sonucu yetimhane onlara bir kız çocuğu, üstelik görüp görebileceğiniz en acayip kız çocuğu olan Anne Shirley’i, göndermiştir. İşte cümbüş tam da bu noktada başlıyor.

    Kitabın 1908 yılında yazılmış bunu düşününce, zamanının çok ötesinde mesajlar içeren bir metin olduğunu söyleye biliriz. Anne, kitap boyunca kız çocuklarına biçilen roller ve onlardan beklenenler hakkında fikirler üretip konuşuyor ve bununla yetinmeyip eyleme de geçiyor. Aveonlea’da tanıştığı herkesi şoka sürüklemesi de pek umrunda olmuyor. Anne; geveze, hayalperest, inatçı, zeki ve yazıldığı çağda olduğu kadar aslında şimdilerde bile sıradışı bir kız. 

Kendisi karşılaştığı hemen her okurun kalbini çalan bir karakter ve yaratıldığı günden bu güne cazibesinden hiçbir şeykaybetmemiş.

    Ama eğer büyük fikirleriniz varsa, onları ifade edebilmek için büyük kelimeler kullanmanız gerekir, öyle değil mi?

.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şair Nabi

    Nâbî merrhum divan edebiyatımızın önemli şairlerinden biridir, şiirleriyla oldukça ünlenmiş biridir. fakat istanbulda pek bilinmemektedir. Günlerden bir gün Nabi İstanbul'a gelir ve o dönemde şairlerinin,  şairliklerini konuşturdukları bir meclise gitmek ve şairlerle tanışmak istemektedir.    Böyle bir meclise gider ve gerçekten düşündüğü gibi olur şairler mecliste sohbet etmekdedirler, Nabi meclise dahil olmak ister kıyafetleri üstü başı uygun değildir, taşralıdır ama çok ısrar eder ve bir şekilde meclise girer, bir kenara oturur.     Oradaki şairlerden biri bir şiir söyleyecek ve arkadaşı aynı redif ve kafiye ile ona cevap verecek, daha sonra da sıra ile şairlerin hepsi bu şekilde katılım sağlayacaktır,  sıra Nabi ye geldiğinde nasılsa söyleyemez heyecanlanır, Urfa da görmemiştir önüne kulpsuz bir fincanda kahve koyalım bu kahveyide içemez heyecanlanır, sonra biraz güleriz ve kaçar gider diye düşünmüşler.    Arkad...

Freddie Mercury O Bir Efsane

                   Cahit Sıtkı TARANCI'nın  şu sözleri ile başlamak istiyorum. Umarım çok sert olmaz bu başlangıç :) Ah! Yeniden Başlamak Hayata, Çocukluğa, Aşka, Hayata ve Sanata Nereli olduğu, annesi, babası, ailesi yada çocukluğu gibi konulara hiç ama hiç değinmeyeceğim.  Freddie Mercury'nin 45 yaşında aramızdan ayrılması üzücü ama kendisi zaten birçok röportajında en büyük korkum yaşlanmak dememiş miydi? Yaşı fazla ilerlemeden dünyayı terk etmek istediğini ve elden ayaktan düşüp kimseye muhtaç olmak istemediğini söyledi durdu. O hayatı dolu, dolu yaşadı ve her anından zevk almaya çalışmıştı. Yola sıfırdan başladı ve dünyanın en büyük rock yıldızına evirildi artık yaşayabileceği bir şey kalmadığında aramızdan ayrıldı. Freddie mercury'nin hikayesini üçe bölebiliriz, Mary Austin, ikinci bölümde Barbara Valentin ve üçüncü kısımda göze çarpan isim Jim Hutton. Mary Austin Bu dönem 1970'leri kapsar. aslan yelesi gibi uzun saç...