Anne, aslında dramdan beslenen bir karekter olsa bile bunu çok komik ve sevimli bir halde yapıyor. Zengin dil bilgisi ve uslanmaz bir romantik olmasıda çabası. Karakterimiz büyürken yaşadığı zor ve sıkıntılı olaylardan kaçmak için hayal gücü ve kitaplara sığınmış. Drama kraliçeliği yapması da bu sebebten. Açıkçası Anne’in bu yeteneği herkesi kendine hayran bırakıyor. Kitabı okurken yazarı böyle bir karakteri düşlediği ve bizimle buluşturduğu için kutluyorum
Yazıldığı dönemin ağır ve itici romanları gibi değil, aslında bu tür kitapları okurken kitabın yazıldığı dönemi biraz da olsa araştırmak ve yazar hakkında azda olsa bir şeyler keşfetmek bu sorunu ortadan kaldırır, biraz daha bu tür romanları çekici kılabilir. Anne için buna gerek yok bizlere günümüzde yazılmış bir roman hissini veriyor, oldukça akıcı bir okuma deneyimi sunuyor ki bu da yazara duyduğum hayranlığı arttırıyor.
Anne’in yıllarca kötü muamele görmüş, yetimhanede yaşadıktan sonra hayallerinin ötesinde bir yuvaya; sadece hayallerinde sahip olacağını düşünmüş, iyi bir aileye, komşulara, arkadaşlara kavuşması ve bu duruma ayak uydurmaya çalışması kendi tarzı ile onların hayatında bir yer edinme mücadelesi ve büyümeye başlaması ile her bölümde yeni bir duyguyla, yeni bir durumla kendine has yöntemleriyle bir çıkış bulmasına tanık olmak çok zevkliydi. Kitaptaki diğer karakter ile hem okuması hem de izlemesi çok eğlenceli ve duygusal anların yaşanmasına sebeb verdi çok keyifliydi.
Bence hiç bir beklentin olmadan yaşamak, hayal kırıklığına uğramaktan daha kötü bir şey
Anne Shirley, ömür boyu sürecek kederine ve asla kurtulamayacağı kıpkızıl saçlarıyla Bright River’daki tren istasyonunda başlıyor hayata yeniden.
Anne'i evlat edinen yeni ailesi ile tanışmayı beklerken, Marilla Cuthbert de Avonlea, Green Gables’da kardeşi Matthew’ün eve getireceği erkek çocuğu bekliyorlar aslında, Cuthbert Kardeşler kendilerine yoldaş olup çiftlik işlerine onlara yardım edecek bir oğlan çocuğu evlat edinmeye karar vermiştir vermesine ancak onlar icin korkunç olan Anne ile karşılaşmaları, sonra Cuthbert’ler zamanla birbirlerine sahip oldukları için ne kadar şanslı olduklarını fark edecekler, bir karışıklık sonucu yetimhane onlara bir kız çocuğu, üstelik görüp görebileceğiniz en acayip kız çocuğu olan Anne Shirley’i, göndermiştir. İşte cümbüş tam da bu noktada başlıyor.
Kitabın 1908 yılında yazılmış bunu düşününce, zamanının çok ötesinde mesajlar içeren bir metin olduğunu söyleye biliriz. Anne, kitap boyunca kız çocuklarına biçilen roller ve onlardan beklenenler hakkında fikirler üretip konuşuyor ve bununla yetinmeyip eyleme de geçiyor. Aveonlea’da tanıştığı herkesi şoka sürüklemesi de pek umrunda olmuyor. Anne; geveze, hayalperest, inatçı, zeki ve yazıldığı çağda olduğu kadar aslında şimdilerde bile sıradışı bir kız.
Kendisi karşılaştığı hemen her okurun kalbini çalan bir karakter ve yaratıldığı günden bu güne cazibesinden hiçbir şeykaybetmemiş.
Ama eğer büyük fikirleriniz varsa, onları ifade edebilmek için büyük kelimeler kullanmanız gerekir, öyle değil mi?
.
Yorumlar
Yorum Gönder