Ana içeriğe atla

Orhan Veli

 


  Neşeli insanlar şarkıları, hüzünlü insanlar şiirleri sever.

Yeni bir zevk ortaya çıkarabilmek için eski olan her şeyden uzak durmaktır Orhan Veli,  bu işin kuralı budur denilen herşeyi bir kenara itip, kendi bildiği gibi şiir yazmaktır, Orhan Veli

   Cezmi Ersöz un dediği gibi.. o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...  Bencede Orhan Veli içindeki o acıyı kendi koyduğu kurallar ile kalıplara sığdırmadan yazdı.

  Ben Orhan Veli hayranıyım, Orhan'cıyım yani :)) çokta severim şiirlerini, ruhuma dokunuyor sanki. Orhan Veli okurken, tanışıklığımız var gibi gelir bana,  sanki  birazdan bir kaç kadeh içeriz  gibi :) herkes için geçerli midir bilmiyorum.

   Her şiirin bir hikayesi olduğunu düşünenlerdenim, belkide bu yüzden Orhan Veli'nin şiirlerini çok seviyorum, şiirlerinde hep bir hikaye var gibi gelir bana, aslında basma kalıp hikayelerden sıyrılmış, hayata hepimizin düşüncelerine,  firkirlerinile bazen alaylı,  bazen duygusal bazen, umursamaz bir sarhoş edasında yazar.

    Çoğu şair özel hayatını şiire fazla yansıtır, Orhan Veli bence bunlardan biridir, ama bir şiiri vardır ki,  kime yazdığı çok sorulur. Orhan Veli, cevaben; “Ben de kimse için yazmamış olmanın acısını çekiyorum” diyerek cevap verir. :)

O mualla kimdir, o sere ,serpe uzanan kız kimdir, ben biliyorum ama söylemem. :) Siz lavinia kim, Pia kim bilir misiniz?  :) Aynı kadına aşık olan çok fazla şair var, bir kadına iki adam aşık olursa kavga çıkıyor ama iki şair bir kadına aşık olunca yıllarca okunan şiirler yazılıyormuş.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şair Nabi

    Nâbî merrhum divan edebiyatımızın önemli şairlerinden biridir, şiirleriyla oldukça ünlenmiş biridir. fakat istanbulda pek bilinmemektedir. Günlerden bir gün Nabi İstanbul'a gelir ve o dönemde şairlerinin,  şairliklerini konuşturdukları bir meclise gitmek ve şairlerle tanışmak istemektedir.    Böyle bir meclise gider ve gerçekten düşündüğü gibi olur şairler mecliste sohbet etmekdedirler, Nabi meclise dahil olmak ister kıyafetleri üstü başı uygun değildir, taşralıdır ama çok ısrar eder ve bir şekilde meclise girer, bir kenara oturur.     Oradaki şairlerden biri bir şiir söyleyecek ve arkadaşı aynı redif ve kafiye ile ona cevap verecek, daha sonra da sıra ile şairlerin hepsi bu şekilde katılım sağlayacaktır,  sıra Nabi ye geldiğinde nasılsa söyleyemez heyecanlanır, Urfa da görmemiştir önüne kulpsuz bir fincanda kahve koyalım bu kahveyide içemez heyecanlanır, sonra biraz güleriz ve kaçar gider diye düşünmüşler.    Arkad...

Freddie Mercury O Bir Efsane

                   Cahit Sıtkı TARANCI'nın  şu sözleri ile başlamak istiyorum. Umarım çok sert olmaz bu başlangıç :) Ah! Yeniden Başlamak Hayata, Çocukluğa, Aşka, Hayata ve Sanata Nereli olduğu, annesi, babası, ailesi yada çocukluğu gibi konulara hiç ama hiç değinmeyeceğim.  Freddie Mercury'nin 45 yaşında aramızdan ayrılması üzücü ama kendisi zaten birçok röportajında en büyük korkum yaşlanmak dememiş miydi? Yaşı fazla ilerlemeden dünyayı terk etmek istediğini ve elden ayaktan düşüp kimseye muhtaç olmak istemediğini söyledi durdu. O hayatı dolu, dolu yaşadı ve her anından zevk almaya çalışmıştı. Yola sıfırdan başladı ve dünyanın en büyük rock yıldızına evirildi artık yaşayabileceği bir şey kalmadığında aramızdan ayrıldı. Freddie mercury'nin hikayesini üçe bölebiliriz, Mary Austin, ikinci bölümde Barbara Valentin ve üçüncü kısımda göze çarpan isim Jim Hutton. Mary Austin Bu dönem 1970'leri kapsar. aslan yelesi gibi uzun saç...

Anne Shirley Cuthbert

Hayatım gömülmüş umutlarla dolu bir mezarlık. Ders almaz, intahara meyilli umutlarımda saklasın  Kim demiş bir umut daha var, koca bir yalan, Gerçeğin bir önemi yok, insan istediğini düşünür, her zaman. Bana biraz umut, biraz keder birde umudun eceli yeter.    Wilhelm Heisenberg      Dizi filmi ilk gördüğüm de açıkçası çok heyecanlandım, kitaptaki  Anne Shirley ile dizi arasinda çok fark var söylemeden geçmek doğru olmaz, bu arada dizi gerçekten çok güzeldi, şimdi gelelim kahramanımıza...      Anne, aslında dramdan  beslenen bir karekter olsa bile bunu  çok komik ve sevimli bir halde yapıyor. Zengin dil bilgisi ve uslanmaz bir romantik olmasıda çabası. Karakterimiz büyürken yaşadığı zor ve sıkıntılı olaylardan kaçmak için hayal gücü ve kitaplara sığınmış. Drama kraliçeliği yapması da bu sebebten. Açıkçası Anne’in bu yeteneği herkesi kendine hayran bırakıyor. Kitabı okurken yazarı  böyle bir karakter...