Ana içeriğe atla

THE READER (OKUYUCU)


The Reader

Bernhard Schlink Okuyucu’da, bizlere sade ve dolaysız bir anlatımla suç, ahlâk, vicdan, utanç ve sır sarmalı etrafında örülen baş döndürücü ve gerilim dolu bir hikâye anlatıyordu.

İkinci Dünya Savaşı sonrası genç kuşağın Nazi dönemiyle hesaplaşması ve büyükleri ile uzlaşma arayışı üzerine güçlü bir yorum sergilediği kitabına çok fazla değinmeyeceğim, yazımızın ana teması Hanna Schmitz ve Michael Berg olacak.

Kitabı okuduğumda filmi izlememiştim lakin The Reader,  filmi yapılan ve romanından daha güzel olmuş nadir yapıtlardan. Bu yazıda filmden ipuçu vermeyeceğim çünkü izlemenizi çok istiyorum.

2008 de beyaz perdeye taşınan bu romanın filminde, kadın oyuncu olarak  Nicole Kidman ile çekimlere başlanılıyor, fakat sonra  bazı anlaşmazlıklardan dolayı iptal oluyor ve bütün sahneler yeniden çekiliyor, tatbikî Kate Winslet üzerinden, müthiş bir oyunculuk ile ne kadar ödül varsa hepsini alıyor.  

  • Akademi Ödülleri (81'inci)
    • En İyi Film
    • En İyi Yönetmen (Stephen Daldry
    • En İyi Kadın Oyuncu (Kate Winslet)
    • En İyi Uyarlama Senaryo (David Hare)
    • En İyi Sinematografi
  • Altın Küre Ödülleri (66'ncı)
    • En İyi Film - Drama
    • En İyi Yönetmen
    • En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Kate Winslet)
    • En İyi Senaryo
  • SAG (Screen Actors Guild Awards)
    • En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Kate Winslet)
  • BAFTA
    • En İyi Film
    • En İyi Yönetmen
    • En İyi Kadın Oyuncu (Kate Winslet)
    • En İyi Sinematografi
    • En İyi Uyarlama Senaryo


Film ilk bölümde biraz müstehcen sahneler var, bu durum biraz sizleri rahatsız edebilir, fakat bu durumun filmin kurgusunda ciddi bir yeri var,  Michael Berg'in çektiği acı, Hanna Schmitz' in onda bıraktığı izlerden bir nevi kurtulması, kızının her şeyi anlayabileceği yaşa gelmesine kadar sürüyor ,Hanna Schmitz'in mezarı başında kızına anlatmaya başladığı son sahne sanırım benimde içinde olduğum izleyenlerin ve herkesin nefes almaya başladığı sahne.

Şu ahir ömrümde izlediğim en güzel film çok ön yargılı olmamak şartı ile Hanna Schmitz için kimi gözler dolu dolu olmuştur.:)

Film ve romanın siyasi tarafını bir kenara koyacak olursak, bu başlı başına bir konu bence filmin bu tarafına hiç değinmeyeceğim evet ciddi siyasi bir yanı var.

Filmde Michael Berg in mahkemede sessiz kalışı izleyenleri çileden çıkartan bir durum, fakat hayatındaki bu derin izler ile yüzleşmesi, Hanna Schmitz'in onda bıraktığı ve hayatı boyunca omuzlarında taşıyacağı muhteşem bir yükü anlatıyor.

Hayatı boyunca süren bir aşk, sabır, suç, utanç ve vicdanlar  ile yüzleşme. Hanna Schmitz in gururu, tek kelime ile muhteşemdi, filmin sonunda Michael Berg,  kızının onu ve olanları anlayacağı bir yaşa gelmesini bekleyip her şeyi kızına anlata biliyor olması gözlerden kaçmamalı, belki Hanna Schmitz için çok üzüldük ama Michael Berg' in omuzlarındaki yük tarifi edilemez.
 
Not: Hanna Schmitz gibi söyleyelim; onun hitab edişi gibi olsun:)
Çocuk, "Bir nevi kimya ki! alimi yoktur, tecrübe ettikçe biriken cahilliktir Aşk" Aşk durumu hal ile anlaşılabilecek bir şey, lakin hali Aşk olanında anlatmaya mecali yok zaten! 

Michael Berg tam 45 yıl sonra kızına anlatacaktır, belki sizlere filmde çok önemsiz bir detay gelebilir ama benim en çok ilgimi çeken durum bu durum oluştur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şair Nabi

    Nâbî merrhum divan edebiyatımızın önemli şairlerinden biridir, şiirleriyla oldukça ünlenmiş biridir. fakat istanbulda pek bilinmemektedir. Günlerden bir gün Nabi İstanbul'a gelir ve o dönemde şairlerinin,  şairliklerini konuşturdukları bir meclise gitmek ve şairlerle tanışmak istemektedir.    Böyle bir meclise gider ve gerçekten düşündüğü gibi olur şairler mecliste sohbet etmekdedirler, Nabi meclise dahil olmak ister kıyafetleri üstü başı uygun değildir, taşralıdır ama çok ısrar eder ve bir şekilde meclise girer, bir kenara oturur.     Oradaki şairlerden biri bir şiir söyleyecek ve arkadaşı aynı redif ve kafiye ile ona cevap verecek, daha sonra da sıra ile şairlerin hepsi bu şekilde katılım sağlayacaktır,  sıra Nabi ye geldiğinde nasılsa söyleyemez heyecanlanır, Urfa da görmemiştir önüne kulpsuz bir fincanda kahve koyalım bu kahveyide içemez heyecanlanır, sonra biraz güleriz ve kaçar gider diye düşünmüşler.    Arkad...

Freddie Mercury O Bir Efsane

                   Cahit Sıtkı TARANCI'nın  şu sözleri ile başlamak istiyorum. Umarım çok sert olmaz bu başlangıç :) Ah! Yeniden Başlamak Hayata, Çocukluğa, Aşka, Hayata ve Sanata Nereli olduğu, annesi, babası, ailesi yada çocukluğu gibi konulara hiç ama hiç değinmeyeceğim.  Freddie Mercury'nin 45 yaşında aramızdan ayrılması üzücü ama kendisi zaten birçok röportajında en büyük korkum yaşlanmak dememiş miydi? Yaşı fazla ilerlemeden dünyayı terk etmek istediğini ve elden ayaktan düşüp kimseye muhtaç olmak istemediğini söyledi durdu. O hayatı dolu, dolu yaşadı ve her anından zevk almaya çalışmıştı. Yola sıfırdan başladı ve dünyanın en büyük rock yıldızına evirildi artık yaşayabileceği bir şey kalmadığında aramızdan ayrıldı. Freddie mercury'nin hikayesini üçe bölebiliriz, Mary Austin, ikinci bölümde Barbara Valentin ve üçüncü kısımda göze çarpan isim Jim Hutton. Mary Austin Bu dönem 1970'leri kapsar. aslan yelesi gibi uzun saç...

Anne Shirley Cuthbert

Hayatım gömülmüş umutlarla dolu bir mezarlık. Ders almaz, intahara meyilli umutlarımda saklasın  Kim demiş bir umut daha var, koca bir yalan, Gerçeğin bir önemi yok, insan istediğini düşünür, her zaman. Bana biraz umut, biraz keder birde umudun eceli yeter.    Wilhelm Heisenberg      Dizi filmi ilk gördüğüm de açıkçası çok heyecanlandım, kitaptaki  Anne Shirley ile dizi arasinda çok fark var söylemeden geçmek doğru olmaz, bu arada dizi gerçekten çok güzeldi, şimdi gelelim kahramanımıza...      Anne, aslında dramdan  beslenen bir karekter olsa bile bunu  çok komik ve sevimli bir halde yapıyor. Zengin dil bilgisi ve uslanmaz bir romantik olmasıda çabası. Karakterimiz büyürken yaşadığı zor ve sıkıntılı olaylardan kaçmak için hayal gücü ve kitaplara sığınmış. Drama kraliçeliği yapması da bu sebebten. Açıkçası Anne’in bu yeteneği herkesi kendine hayran bırakıyor. Kitabı okurken yazarı  böyle bir karakter...