Ana içeriğe atla

505


505’e geri dönüyorum,
Yedi saatlik bir sürüş veya kırkbeş dakikalık bir uçuş ile..

Geri dönmek istediğiniz bir yer var mı?  Yada Geri döndüğünüzde yerinde bulmak istediğiniz birileri var mı?
 
Bu sabah otobüste gördüğüm, bileğinindeki 505 dövmesi olan birisi vardı belli ki! herkesin görmesini istiyordu, ama kimsenin bir anlam veremeyeceğini kabullenmiş gibi önemsizce yaptırmış, saat gibi bileğinin dışındaydı,  benim fark edip anladığımı fark etmiş olsa gerek pek bir hoşuna gitti :)  

Alex Turner‘ın 505 e dönmek ve döndüğünde bulmak istedikleri için çok fazla nedeni vardı, bir metafora dönen bu duygular, Londra'da ne pahasına olursa olsun 505 e dönmek, yaşaması ve ayakta kalması için gerekliydi.

2002 yılında müzik kariyerinde yıldızıları parlamaya başlamıştı zirveye adımlar atmaya başlayan Arcticq Monkeys grubunun ortaya koyduğu müzik, tarzıyla dinleyenlerden büyük beğeni toplamayı başarmıştı. Son zamanlarda etkisini daha da artırarak sıradışı müziğiyle sevilen grup şarkılarıyla iz bırakmaya devam ediyordu. Kendine has tarzıyla dikkat çeken grubun, Favourite Worst Nightmare albümünde yer alan 505 ismindeki kapanış şarkısı bir metafora dönüşerek dile getirilemeyen, ölüm ve yaşamı ikisinide bir arada barındıran, duyguları anlatıyordu adeta.

Sözleri ve müziği ile adeta acıları ve bastırılan duyguları dile getiriyordu. Grubun gitaristi ve solisti olan Alex Turner‘ın sözlerini yazdığı bu şarkının kökleri aslında gerçek bir aşk hikayesine dayanıyor.

Yıllar sonra Alex Turner’ın açıklamasına göre; Turner şarkıyı eski kız arkadaşı için yazmış. 505 sayısı Alex ve kız arkadaşının Londra’da buluştukları otel odasının kapı numarasıydı. Zamanla biten bu aşk hikayesi 505 sayısı üzerine bir metaforla anlatılıyordu. Şarkının sözlerinde Turner 505 numaralı odaya yeniden dönmeyi istemesinin yanısıra hafızasında yer eden yaşanmışlıklarının acısını dile getiriyor ve ayrıca Turner, bunun grubun yaptığı ilk gerçek aşk şarkısı olduğunu itiraf ediyordu.

505 sayısı şarkıda dönülmek istenen yerin karşılığı ve duygularını ifade ediliş şekli olarak bir metafor oluşturdu. Bir terk ediliş ve özlem öyküsüne dayanan 505, aşkın ve duyguların en doğal haliyle yarattığı sözleri bize sunuyor. Tanımlanmaya korkulan duyguların, yaşanmışlıkların ve aşkın sayısı 505 bu şarkı ile birlikte daha anlamlı bir yer alıyor hayatımızda.

505

505e dönüyorum
7 saatlik bir uçuş ya da 45 dakikalık bir sürüşle
Hayalimde yerinde uzanmış bekliyorsun
Ellerin bacaklarının arasında

Dur ve bekle bir saniye
Bana böyle baktığında
Ne ummuştun?
Muhtemelen hala tapıyorum sana, ellerini boynumda gezdirdiğinde
En azından son seferinde öyleydi

Bir nebze olsun utangaç değilim
Bıçak bükülüyor notumun kırılacağı düşüncesiyle
Isırıktan korkmuştum, havlamadan daha yıpratıcı olmasa da
Maceranın ortası, başlamak için öylesi harika bi yer

505e dönüyorum
7 saatlik bir uçuş ya da 45 dakikalık bir sürüşle
Hayalimde yerinde uzanmış bekliyorsun
Ellerin bacaklarının arasında

Ama ben tamamen mahvoluyorum sen ağlayınca
Görünüyor ki beni bir kez daha hoşçakal diyerek karşılamak zorunda kalmıştın
Her zaman erken gidip sürprizi mahvediyorum
Gözlerini ellerimden çek bir an önce

505e dönüyorum
7 saatlik bir uçuş ya da 45 dakikalık bir sürüşle
Hayalimde yerinde uzanmış bekliyorsun
Ellerin bacaklarının arasında ve bir gülümsemeyle

Alex Turner 


"Her gün görmek isterimde görebilirmiyim bilemem."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şair Nabi

    Nâbî merrhum divan edebiyatımızın önemli şairlerinden biridir, şiirleriyla oldukça ünlenmiş biridir. fakat istanbulda pek bilinmemektedir. Günlerden bir gün Nabi İstanbul'a gelir ve o dönemde şairlerinin,  şairliklerini konuşturdukları bir meclise gitmek ve şairlerle tanışmak istemektedir.    Böyle bir meclise gider ve gerçekten düşündüğü gibi olur şairler mecliste sohbet etmekdedirler, Nabi meclise dahil olmak ister kıyafetleri üstü başı uygun değildir, taşralıdır ama çok ısrar eder ve bir şekilde meclise girer, bir kenara oturur.     Oradaki şairlerden biri bir şiir söyleyecek ve arkadaşı aynı redif ve kafiye ile ona cevap verecek, daha sonra da sıra ile şairlerin hepsi bu şekilde katılım sağlayacaktır,  sıra Nabi ye geldiğinde nasılsa söyleyemez heyecanlanır, Urfa da görmemiştir önüne kulpsuz bir fincanda kahve koyalım bu kahveyide içemez heyecanlanır, sonra biraz güleriz ve kaçar gider diye düşünmüşler.    Arkad...

Freddie Mercury O Bir Efsane

                   Cahit Sıtkı TARANCI'nın  şu sözleri ile başlamak istiyorum. Umarım çok sert olmaz bu başlangıç :) Ah! Yeniden Başlamak Hayata, Çocukluğa, Aşka, Hayata ve Sanata Nereli olduğu, annesi, babası, ailesi yada çocukluğu gibi konulara hiç ama hiç değinmeyeceğim.  Freddie Mercury'nin 45 yaşında aramızdan ayrılması üzücü ama kendisi zaten birçok röportajında en büyük korkum yaşlanmak dememiş miydi? Yaşı fazla ilerlemeden dünyayı terk etmek istediğini ve elden ayaktan düşüp kimseye muhtaç olmak istemediğini söyledi durdu. O hayatı dolu, dolu yaşadı ve her anından zevk almaya çalışmıştı. Yola sıfırdan başladı ve dünyanın en büyük rock yıldızına evirildi artık yaşayabileceği bir şey kalmadığında aramızdan ayrıldı. Freddie mercury'nin hikayesini üçe bölebiliriz, Mary Austin, ikinci bölümde Barbara Valentin ve üçüncü kısımda göze çarpan isim Jim Hutton. Mary Austin Bu dönem 1970'leri kapsar. aslan yelesi gibi uzun saç...

Anne Shirley Cuthbert

Hayatım gömülmüş umutlarla dolu bir mezarlık. Ders almaz, intahara meyilli umutlarımda saklasın  Kim demiş bir umut daha var, koca bir yalan, Gerçeğin bir önemi yok, insan istediğini düşünür, her zaman. Bana biraz umut, biraz keder birde umudun eceli yeter.    Wilhelm Heisenberg      Dizi filmi ilk gördüğüm de açıkçası çok heyecanlandım, kitaptaki  Anne Shirley ile dizi arasinda çok fark var söylemeden geçmek doğru olmaz, bu arada dizi gerçekten çok güzeldi, şimdi gelelim kahramanımıza...      Anne, aslında dramdan  beslenen bir karekter olsa bile bunu  çok komik ve sevimli bir halde yapıyor. Zengin dil bilgisi ve uslanmaz bir romantik olmasıda çabası. Karakterimiz büyürken yaşadığı zor ve sıkıntılı olaylardan kaçmak için hayal gücü ve kitaplara sığınmış. Drama kraliçeliği yapması da bu sebebten. Açıkçası Anne’in bu yeteneği herkesi kendine hayran bırakıyor. Kitabı okurken yazarı  böyle bir karakter...